"Bu manasız ve yabancı hayatta bir tek şeye hakikaten sarılmış, hakikaten inanır gibi olmuştu. Bu da karısı idi. Muazzez'in varlığı Yusuf için büyük, boşlukları dolduracak mahiyette bir şey değildi, fakat onun yok¬luğu müthişti. Onun bu kadar sebepsiz yere, bu kadar insafsızca Yusuf un hayatından koparılması çıldırtacak kadar acı idi. Hayatında asıl aradığı şeyin Muazzez olmadığım biliyordu, fakat Muazzez olmadan bunu aramaya muktedir olamayacağını sanıyordu."Kuvııcaklı Yusuf Türk edebiyatının belki de en roman¬tik kahramanıdır. Hayatın ve insanların zalimliği karşısındaki naif duruşu ile bir yandan trajik bir sona ilerlerken, bir yandan da yaşadığı lirik aşk hikâyesinin kahramanı olarak edebiyat tarihinde yerini almıştır.Sabahattin Ali büyük romanı Kuyucaklı Yusuf'ta lirik ve romantik bir kahramanın yanı sıra, zalim ve ağulu bir taşra portresini bütün aktörlcriyle gözümüzde canlandırır.